15 Şubat 2012 Çarşamba

La Primavera

Sen bahar hayalleriyle içini doldurmuşken kışın son günleri sınırlarını zorlamaya başlamıştı iyiden iyiye. İçinde büyüyen umudu salıverme vaktinin gelişinden yaşadığın telaşı gözlerinden okuyabiliyordum açıkça. Huzurun telaşla kıyasıya mücadelesine sahne olduğum anlardı bunlar. Bir yandan herşey iyi olsun diye dualar okuyordun içinden. Umudunu kaybetmekten korkan diğer herkes gibi, yaşadığın mükemmellikte bir duyguyu dışarı salıvermekle, içinde tutma bencilliği arasında gelgitler yaşıyordun. Bencilliğin umut ve senin aranda değildi lakin. Aksine, sizin aranızdaki uyum Tanrı'yla konuşma hayalini canlandırıyordu gözümde. Daha yüce birşey gelmiyordu ki aklıma o an. Pembelerden, lilalara ama illaki soft renklere yakıştırmıştın onu. Gözün gördüğü her yere serpiştirmiştin ona ait olanları. Umudu taşıyan herkes mi senin gibi hissediyordu bilemiyordun ama bunu düşünmekle harcayacağın vakti umudunu hissetmeye harcamayı tercih edeceğini hissediyordum ben.
Sonra birden aklıma seni benim gördüğüm şekilde görmüşçesine boyalara dökmüş biri geldi; Botticelli ve Baharın Gelişi (La Primavera - Spring). Senden ne çok iz olduğunu farkettim. Güzeller güzeli Venüs, umudun ta kendisi! Bak, Eros oklarını umudun yansımalarına doğrultmuş; zerafeti, neşeyi ve çiçeklenmeyi temsil eden oklarına. Hiçbirinin ayakları yere basmıyor mutluluktan, adeta havada asılı duruyorlar. İşte umuda kavuşunca yaşanacak olan bu diyorum kendi kendime! Yine de sabırsızlıkla, gözlerinde telaşın yerini alacak duyguyu bekliyorum sessizce. Omuzlarında gökyüzünden taklar resmedebileceğim anı bekliyorum, hep o anı beklemişçesine...
Ama yine sabırsızca diyorum ki sana, umduğundan da güzel günler göreceğiz yakında! Gel buraya..
  


Hiç yorum yok: