Kimliklerimizin tanımları netti, hatta sorsan çerçevelerini bile
gösterebilirdim sana. Sen sen'din ve ben de ben işte. Senin sen olarak
yaptığın ama benim nedenini bilmediğim, hatta öğrenmeye pek çabalamasam
da keşke yapmasan dediğim şeyler de vardı muhakkak.
Seni bana yetecek
kadar biliyordum, daha fazlasına gerek yoktu.
Bir zaman, beynimde, bilinen insanlar rafına kaldırıp, üzerine kafa yormaya gerek olmayanlara koymuştum seni.
Ama birşey oldu ve o gün bambaşka bir kimlik içinde gördüm seni. Bu en çok bana sürpriz olmuştu, sen olanın farkında bile değildin. Öylece yatıyordun karşımda, incecik gözyaşları sızıyordu bir gözünün kenarından. Anlattın anlattın, benden cevap beklemeden cevabını bildiğin sorular sordun durdun. İşte o an küçücük göründün gözüme, daha da emanet oldun bana. O an yapabildiğim tek şey, yanında olmaktı.
Ama birşey oldu ve o gün bambaşka bir kimlik içinde gördüm seni. Bu en çok bana sürpriz olmuştu, sen olanın farkında bile değildin. Öylece yatıyordun karşımda, incecik gözyaşları sızıyordu bir gözünün kenarından. Anlattın anlattın, benden cevap beklemeden cevabını bildiğin sorular sordun durdun. İşte o an küçücük göründün gözüme, daha da emanet oldun bana. O an yapabildiğim tek şey, yanında olmaktı.
Sen anlatırken, ben aklımın bir yanıyla başka bir yerlere gittim. Gittikçe daha da kıymetlendin bana.
Tüm çocuk yanımla yaşananları değiştirmek istedim ama olmadı. Sen benden daha çok inanmıştın sanki olanların gerçekliğine, bense hala uğraşıyordum.
O gece bitti, pek çok sonraki gece de.. Hayat yorgunluğumuzu silmek için son süratle yeniler koyarken önümüze, normalleşmeye başladı yeniden herşey. En basitinden, önemli olup da önemsizleşmiş gibi gelen şeyler yeniden önemli görünmeye başladı gözümüze. Anlaşılan iyileşiyorduk ikimizde.
Öyleyse artık sen karar vereceksin bana göstermek istediğin kimliğine..