Brecht çizgisi denen şeyin ne olduğunu merak edenler tarafından özellikle
izlenmesi gereken, Brecht’in marksist analizini net şekilde gözler önüne seren,
3 saat boyunca keyifle ve hayranlıkla izlenen bir oyun.
Adalet Cimcoz’un kaleminden ve Yücel Erten’in yönetmenliğinden çıkan epik
biçemle sahnelenen Sezuan’ın İyi İnsanı yaşamın iyi&kötü- doğru&yanlış
arasındaki gelgitlerini işliyor. Tanrı insana iyi olmayı buyuruyorken, buyruk
kapitalist sömürü düzeni ile birleşince ortaya tam bir açmaz çıkıyor. Durum
başta rasyonel bir açmaz halindeyken, ana karakterimizin aşık olmasıyla yani
rasyonelliğin aşk sularında boğulmasıyla daha da derinleşiyor. Bu seyirciye
deniyor ki; bu şartlar altında iyi olmak ne mümkün! Yani ya acımasızlığı ele
alıp sistemin bir parçası olarak altındakileri ezerek yukarı tırmanacak, her
bir basamakta daha da güçlü olacaksın, ya da saf/salak belki zavallı belki aciz
olarak nitelendirilen bir iyi olacaksın. Öyleyse bu durumda doğru ve davranışlar
doğal bir yasa sorunu/sonucu olmaktan çıkıp, toplumun içinde bulunduğu yaşam
koşullarının bir sonucu halini alıyor. Öyleyse Brecht’in bakış açısıyla
toplumda etik kuralların yaşayabilmesi için öncelikle siyasal organizmanın bu
kurallar üzerinde yaşaması gerekiyor. Bence tam bir yumurta tavuk ilişkisi
durumu. Ancak bireysel çabanın
önemini yadsımıyorsak, ben sadece zavallı bir yumurtayım, durumdan tavuk
sorumludur demek yerine kendi çıtalarımızın sağlamlığını sorgulamakla yükümlü
olduğumuz da gayet açık. Sonuç olarak herkes ilkin kendi kapısının önünü
temizlemekle yükümlü. Ancak böyle olursa sıra sokaklara gelebilir. Lakin bizim
geldiğimiz noktada bu aşamaları idrak etme lüksümüz kalmadı biliyorum. Nasıl
olacak formülarize edemedim henüz ama herkes birer süpürge kapıp çıkmalı
sokaklara. Yoksa hepbirlikte boğulacağız bu çöp deryasında.
Oyunun başrolünde Shen Te/Shui Ta isimleriyle Zeynep Ekin Öner var. Her iki
perde boyunca ön planda olan başarılı performansıyla beni kendine inandırmayı
başardı. Oyunun müzik direktörü
olan Çiğdem Erken, Paul Dessau’nun bu muhteşem müziğini 65 yıl sonra capcanlı
bizlerle buluşturuyor. Ethem Özbora’ya ait dekor tasarımı ilginçliği,
çarpıcılığı ve pratikliği itibariyle takdire değer. Oyunun giysi tasarımını
yapmış olan Nazan Alaylı ise, konunun özüne ve koşullarında sadık kalarak
kostümleri gerçek kılmayı başarmış. Ve bu ekipten ortaya çok başarılı bir oyun
çıkmış.
1 yorum:
Yazılarınızı Gityat.com ' da paylaşabilir, sitenizi tanıtabilir ve kendi kanalınızı kurabilirsiniz. Sizleri de aramızda görmek bizi çok sevindirir.
Yorum Gönder